4 Şubat 2011 Cuma

8 Şubat 2009 Pazar

zeytin yağının faydaları

2000'li yıllara doğru kulağınıza küpe olsun: Cankurtaranımız zeytinyağı, insan soyunun devamı için gelecek nesillere bırakacağımız en kıymetli hazine…Yarım yüzyıl aksini önerdikten sonra, günümüz tıp dünyasının çekişmeli ortamında dünya sağlık otoriteleri nihayet fikir birliğinde kesin kararlı: "Zeytinyağı yemek sadece yararlı değil, gerekli de!" "Zeytinyağı" yüksek tansiyon, kolesterol, damar sertliği, mide ve bağırsak ülserleri, romatizma, safra kesesi tembelliği, safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı, karaciğer bozuklukları, kabızlık, kansızlık, gut hastalığı ve deri çatlamalarını başarı ile tedavi ediyor. Tıbbın taht kurduğu Amerika'da yılda 1000 ton olan zeytinyağı tüketimi, son 10 yılda 120.000 tona ulaşır mıydı başka türlü?* Zeytinyağının Faydaları
11 Nisan 1997 tarihinde yapılan İtalya Ulusal Araştırma Konseyi toplantısında beslenme uzmanları ve kardiyologlar, besleyici özelliği fazla olan ve vücuttaki yağların temel maddesini oluşturan zeytinyağının yararları hakkında açıklamalar yaptılar.
Bu toplantıda önemle üzerinde durulan noktalar ise:Hatırlatma: Sıvı yağ ve margarin gibi yararlı yağlar ısıtma ya da pişirme sırasında vücut için zararlı hale gelirler.Ayrıntı: Zeytinyağını, besin değerini kaybetmemesi için salataya yemeğe otururken ekleyin.Uyarı: Sıvı yağları karıştırmayın Bu, hem tatları acılaştırır hem de yağların erimesini engelleyerek vücut için zararlı oksidasyonlara neden olur.**
Biz de zeytinyağının birçok kaynakta yer alan ve kanıtlanan birkaç faydasını kısaca belirtebiliriz (Tabi sadece yararlarından bahsederken o haz veren lezzetini de unutmamak gerekiyor).
-Zeytinyağlarını insan sağlığında ve özellikle kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili olması, tekli, doymamış bir yağ olmasındandır.-Kandaki HLD dediğimiz iyi huylu kolesterol düzeyini arttırır. -LDL kolestrolü temizler. -Yağların içinde hazmedilmesi en kolay olan olduğu için sindirim kolaylığı sağlar. -Çocuklarda beyin ve kemik gelişimini hızlandırır.-E vitamini sayesinde yaşlanma etkilerini azaltma ve doku yenileme özelliği taşır.-Kireçlenmeyi önlemede büyük rol oynar. -Cansız saçların kuvvetlenmesini sağlar.-Zeytinyağı unutkanlığı önler : Akdeniz ülkelerinde yaşayan ve yemeklerinde çoğunlukla zeytinyağı kullanan toplumların 65 yaş üzeri yetişkinlerinde hatırlama oranının diğer ülke yetişkinlerine göre çok daha fazla olduğu saptanmıştır.
Bunları Biliyor musunuz?
· Türkiye kalp projesi araştırmalarının sonuçlarına göre, Türkiye'deki ölümlerin yüzde 37'si kalp hastalıklarından kaynaklanıyor
· Kolestrol yüksekliği zeytinyağı en az tüketen Karadeniz bölgemizde, en düşük oran ise zeytinyağı ağırlıklı beslenen Ayvalık çevresinde. Zeytinyağını bol tüketenülkelerde özellikleYunanistan, İspanya ve İtalya'dakalp ve damar hastalıklarıve bu hastalıklardan ölüm oranı çok düşük.
· Amerika'nın ünlü beslenme uzmanı Ancel Keys, Akdeniz ülkelerinde damar ve kalp hastalıklarına çok az rastlanmasının nedenini araştırmış ve bütün yemeklerde sadece naturel, sızma zeytinyağı kullanan bu hastalarda ülser yaralarının kapanma oranının yüzde 55 olduğu saptanmıştır.
· Ciltlerine radyasyon verilmeden önce zeytinyağı sürülen hamsterlarda, zeytinyağının radyasyona karşı kesin ve tam bir koruyucu madde olduğu saptanmıştır. ***
Pratik Öneriler:
· Bir ziyafet öncesi ve sonrası birer kaşık zeytinyağı içebilirsniz. Zeytinyağı mide zarını örtüpalkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğu bir ölçüde azaltır. Safra salgısını arttırarak hazmı kolaylaştırır...
· Yüksek tansiyon için: 15-20 kadar taze yada kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatın. Süzgeçten geçirip suyunu alın. Üzerine biraz şeker ilave edin. 15 gün boyunca sabah akşam sıcak için.
· Sürekli kabızlık çekenler: Sabahları aç karnına 1-2 kaşık zeytinyağını deneyiniz. zeytinyağı iyi bir "laksatif"tir
· Oruç tutanlar: Sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içmek bağırsak ve safra kesesini rahatlatacaktır.
· Ağrı, romatizma, ayak bileği dönmesi, adale incinmesine karşı: 200 gr. doğranmış taze çiçek ve yaprak, 100 gr. sarı papatya ile 1 kilo zeytinyağını arada sırada karıştırarak 2 saat süreyle bir 1benmari" içinde kaynattıktan sonraiçindekileri süzünüz ve acı veren yeri derinlemesine ovuşturunuz.
· Romatizma ağrıları için: Dövülmüş kuru defne yapraklarını zeytinyağı içinde sulandırıp macunlaştırınız, ağrıyan yerin üzerine bolca sürünüz.
· Deri yırtılmaları veya kesiklerde: Zeytinyağını, arı balmumu, doğranmış soğan ve kuyruk yağı ile karıştırarak "yara merhemi" olarak kullanabilirsiniz.
· Soğuktan dudaklarınız çatlamasın diye üzerine biraz zeytinyağı sürün. Kuru ve çatlak elleriniz üzerine biraz zeytinyağı sürünüz. Yorgun ayaklar için banyo sonrasında eşit ölçüdeki zeytinyağı ve limonsuyu ile 10 dakika ovuşturunuz.
· Zeytinyağını çok az tentürdiyotla karıştırarak ucuz ve sağlıklı bir güneş yağı elde edebilirsiniz.
· Sütü kesilen anneler için: Yağsız inek sütüne bira zeytinyağı katıp, sütten kesilen bebeğe veriniz. Anne sütü gibi doğal bir besindir, çünkü zeytinyağı anne sütüne yakın miktarda linoleik ve linolenik içerir.
· "Kafa sağlığınız için" ... gıcırdayan kapılarınıza zeytinyağı sürebilirsiniz.
Zeytinyağı Güzelliktir:
· Beyaz dişler için: Dişetlerinizi zeytinyağı ile çalkalayınız ve uzunca bir süre ağızınızda tutunuz.
· Parlak ve yumuşak saçlar için: Bir yumurta sarısını, 1 kaşık zeytinyağı, 1 limonun suyu ve yarım bardak bira ile karıştırınızve saçlarınıza uygulayınız. Bir süre bekleyiniz. sonra da başınızı sabun yada şampuanla yıkayınız. 2 kahve kaşığı zeytinyağı, 1 kaşın ricin ve 10 damla kekiközünden hazırlanan bir karışım yapabilir saçlarınıza friksiyon ile uygulayabilir, saçlarınızı parlaklaştırabilirsiniz.
· Kepeğe karşı: 20 gr. risin, 20 gr. kolonya ile 150 gr. zeytinyağını karıştırıp saçlarınıza friksiyon yapabilirsiniz.
· Kuru cildi nemlendirmek için: Sızma zeytinyağı ile iyice ezilmiş avakado meyvası hamurunu yüzünüze sürüp 10-15 dakika bekletiniz. Sonra yüzünüzü yıkayınız.
· Yüz kırışıklıkları için: Haftada 2 kez, yatmadan önce zeytinyağı ve limon karışımı ile yüzünüze masaj yapabilirsiniz.
· Kol ve Bacaklara yumuşaklık kazandırmak için: Kalın tuzla karıştırılmış zeytinyağı ile masaj yapınız, sıcak su ile yıkayınız.
· Güneş yağına karşı saf zeytinyağını sürebilirsiniz.
· Kolay çizilen veya kırılan tırnaklara karşı: Parmaklarınızı 5-10 dakika zeytinyağında tuttuktan sonra, iyotlu alkol ile ovuşturunuz.
· Parmaklarda oluşan nasıra karşı: Zeytinyağı ve sarımsak veya kuru soğanla hazırlayacağınız merhemi üzerlerine sürünüz.

Atatürk ve zeytincilik

ATATÜRK VE ZEYTİNCİLİK
Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK ün ziraat ve köylümüze verdiği önem bilinmektedir. "Türkiye nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür."
demiştir Ulu önder Atatürk.
"Atatürk, Yalova Millet Çiftliği’ni (Yalova Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü) 1929 yılında ziyaret ettiğinde, yörenin tek geçim kaynağı olan zeytinciliğin geliştirilmesi ve çiftlik yakınında bulunan verimden düşmüş 4.000 ağacın gençleştirilerek örnek bir zeytinlik durumuna getirilmesi talimatını vermiştir. Bunun üzerine, çiftlikte hızlı bir budama, gübreleme, bakım ve sulama çalışması yapılarak zeytinlikler verimli duruma getirilmiştir. Atatürkün emirleriyle İtalya dan Petrini adında bir teknik eleman getirttirilerek Bursa ilçelerindeki zeytinci köylerde kurslar açılmış ve zeytin çiftçisi bilinçlendirilmiştir. Atatürk bu çalışmaları takip etmiştir. Tarımda Tedrisatı Islah Kanunu çerçevesinde yurt dışına yetiştirilmek üzere gönderilen personelin büyük çoğunluğu zeytinciliğe ayrılmış ve Nizamettin Turgay, Ferruh Barlas, Kadri Akçal ve Adil Aytuna 2 yıl İtalya ya gönderilirler. Eğitimlerinden sonra Tarım Bakanlığına bağlı Mıntıka zeytincilik Mütehassıslığı da görevlendirilirler. Bu çalışmalar kapsamında yetiştirilen genç ziraatçılar "Zeytin bakım fen memuru" olarak köylerde zeytin çiftçilerini 15 günlük kurslar içinde eğitirler. Kurslarda başarılı olup mezun olanlar "usta" ikinci kez kursa katılarak mezunlar ise "çırak" olarak ehliyetnameleri verilmiştir. Bu şekilde binlerce zeytin çiftçisi eğitilmiş ve ileri yıllarda tekrar eğitimden geçirilerek başarılı olup olmadıkları sürekli takip edilmiştir. İlk zamanlar köylüler ağaçlarını budatmak istememişler ve zeytinliklere jandarma eşiliğinde girilmiş ve ağaçlar budanmıştır. İleriki zamanlarda budamanın faydasını gören köylüler de bu kez Zeytin bakım fen memurlarının ilk önce benim bahçeme girsin kavgaları çıkmıştır. (İnanın bunları okurken bende gözlerime inanamadım işte çiftçiyi eğitmek, düzen, nizam, kanun budur) Maalesef 1950 yılında bu teşkilatlar kaldırılmıştır. 1937 yılında İzmir Bornova da “Zeytincilik istasyonu” kurulmuş ve halen günümüze dek Zeytincilik Araştırma Enstitüsü olarak hizmet vermektedir. 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk gerçekleşmiş ve bir ürün için “3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa” çıkarılmıştır. Atatürk ün tarıma ve tarım yapana verdiği önemin ispatı Orman çiftliğine vermiş olduğu önemde görülmektedir. Atatürk Türk köylüsünün çağa ayak uydurarak makineli tarıma geçmesini çok istemekteydi, bunun için ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ köylümüze örnekti. Orman çiftliğine çok önem veriyordu. Ancak ölümü ile Türk köylüsünün de geleceği tehlike altına girdi. Atatürk ün sağlığında başlayan zeytinciliğin ıslahı konusu ölümünden 2,5 ay sonra 26/01/1939 yılında kanun olarak çıkmıştır. Bence bu ivme ile 50 li yıllara kadar zeytinciliğe verilen önem devam edebilmiştir. Eğer 1929 yılından beri aynı görüş günümüze kadar gelebilseydi ,Türkiye dünyada en çok ağaç sayısı ve ürün alan ülkelerin başında olabilirdi. Günümüzde artık ekonomik olarak zeytinin değer kazanması ,insanları zeytin ağacı dikimine ve ziraatına maddi olarak zaten itmiştir. Ancak arada durgun geçen 50 yıl gerçeğini kimse değiştiremez. Düşünsenize bugün olan ,bu zeytin fidanı dikim furyası, şu geçen 50 yıllık zaman içinde olsaydı. 50 yaşında milyonlarca daha zeytin ağacı ile dünyanın en büyük zeytin ve zeytinyağı üreten ülkesi olur, dünya zeytin zeytinyağı borsası da elimizde olurdu.

"Bir şeye muhtaç değiliz: Yanlız birtek şeye ihtiyacımız var; Çalışkan olmak..."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gelelim günümüze Türkiye nin yazlık kesimlerindeki yerler, verimli arazileri, deniz kenarı olan o eşsiz cennet kıyıları, koyları; tarım yapılan bereketli toprakları, rahatlıkla yabancılara satılmakta zeytinlikler kooperatiflerce doldurulmaktadır. Ya aşağıdaki bu kanun uygulanmakta mıdır? Bu kanun böyle yazmakta ama uygulama yapılmamaktadır. Lütfen "madde 8" i okursanız sanırım söylemek istediklerime tercüman olacaktır. Yinede bu kanunun varlığından bilgimiz olmalı diye düşündüm. Bunu Ata "evvela toprak sahibi olmayanlar" için ibaresi ile arazisi olmayanTürk köylüsünü düşünmüş sanırım.



ZEYTİNCİLİĞİN ISLAHI VE YABANİLERİNİN
AŞILATTIRILMASI HAKKINDA KANUN (1
Kanun Numarası : 3573
Kabul Tarihi : 26/1/1939
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 7/2/1939 Sayı : 4126
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 20 Sayfa : 174
Madde 1 – Alelümum aşılı zeytinlerin bakım, tımar ve toplanma ve sıklarının kökletme ve yeniden fidan dikme suret ile meydana getirilecek zeytinliklerin tesis ve yetiştirme, yabani zeytinliklerin açma ve aşılama işleri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının direktifi altında yapılır.
Madde 2 – (Değişik: 28/2/1995 - 4086/1 md.)
Orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, Antep fıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız nevileri ile orman sınırları dışında olup da 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilikler Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca tespit edilip haritalanır.
Madde 3 – (Değişik: 28/2/1995 - 4086/2 md.)
Yukarıdaki madde gereğince tespit edilen alanlar yerel koşullar dikkate alınmak suretiyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenecek esaslara göre en az 25 dönümlük parseller halinde parsellenir ve bilinen araçlarla ilan edilir.
Bu alanlarda yabani zeytin, fıstıklık ve harnupluk ile sakız nevileri olan menengiç, buttum, yabani sakız, Filistin sakızı ağaçlarını aşılayıp yetiştirecekler ile zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilik alanlarda gerekli temizlemeyi yapıp zeytin dikim alanları meydana getirecekler, dilekçe ile arazinin bulunduğu en büyük mülki amire başvururlar. Başvuranlar arasında Bakanlıkça belirlenecek esas ve öncelik sırasına göre seçilen kişilerden, bu işlemleri yerine getireceklerine dair bir yükümlülük belgesi alınır. Fidan dikecek olanlara devletçe maliyet bedeli üzerinden zeytin fidanı sağlanır.
Beş yıl süre ile taşınmazın gayesine uygun olarak kullanıldığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilenlere mahallin en büyük mülki amiri tarafından tapuları devredilir. Bu yolla verilen taşınmazlar hiç bir şekilde veriliş amacı dışında kullanılamaz. Bu taşınmazlar; miras dahil hiç bir şekilde bölünemez, veriliş tarihindeki yüzölçümü hiç bir şekilde küçültülemez. Aksi takdirde Hazinece geri alınır. Bu hususlarda taşınmaz siciline gerekli şerh verilir.
Bu maddeye göre verilen süre içinde aşılama, temizleme, dikim ve bakım işlemleri yapılmamış olursa verilen izin Bakanlıkça resen iptal edilir.
——————————
(1) Bu Kanun hükümleri 9/7/1956 tarih ve 6777 sayılı Kanun gereğince sakız ve nevileriyle harnupluklara da teşmil edilmiştir.
1662
Madde 4 – (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
Madde 5 – (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
Madde 6 – (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
Madde 7 – Birinci derece askeri memnu mıntakalarda bulunan aşılı zeytinlerin bakım, yabani zeytinlerin aşılanması işleri zeytin bakım teşkilatının vereceği talimat altında mahallin askeri makamlarınca yaptırılır.
Madde 8 – Devlet malı zeytinliklerden aşılanmak üzere bir şahsa veya şirkete veya köylüler manevi şahsiyetlerine verilecek yabani zeytinlik sahası yirmi hektardan yukarı olamaz. Ancak aldığı sahayı vekaletçe tayin edilecek müddet içinde mahsuldar hale getirenlere müracaatları takdirinde aynı miktarda yeni parçalar verilir. Bu tevziatta evvela toprak sahibi olmıyanlar, sonra en yakın köylüler ile küçük çiftçiler tercih olunur. İcabında bu yirmi hektar miktar İcra Vekilleri Heyeti karariyle tezyit edilebilir.
Madde 9 – Dekar başına on beş ağaçtan fazla ve on ağaçtan aşağı olmamak üzere yabani zeytinlikleri aşılı bir hale getirmeyi taahhüt edenlere Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasınca, mevzuatı dairesinde ve kanunun 10, 28 inci maddeleri hükümlerine göre, ağaç başına bir liraya kadar kredi verilir.
Madde 10 – Bankaca ikraz edilecek paranın birinci kısmı arazi tamamen temizlenip delicelerin aşılanmağa elverişli bir hale getirildiği hakkındaki zeytin bakım memuru raporuna müsteniden, ikinci kısmı da yapılan aşının yüzde doksan muvaffak olduğu yine memur raporile tesbit edilmek şartiyle aşının tatbikından bir sene sonra verilir.
Madde 11 – Aldığı arazi parçasını açıp deliceleri aşıya hazır bir hale getirerek Ziraat Bankasından ilk taksiti alıpta o mevsimde aşı işini bitiremeyenlerden bankadan aldıkları para faizile beraber, bankanın zirai alacaklarının tahsili yolundaki usulüne tevfikan istirdat olunur ve tapu da iptal edilir.
Madde 12 – Aşılı zeytinliklerin bakım işleri için zeytin müstahsillerine mahsulün satış mevsiminde ödenmek üzere Ziraat Bankasınca kısa vadeli ikraz yapılır.
Madde 13 – Muayyen kıtadaki zeytinliklerde toprak ve ağaçlar ayrı ayrı hakiki veya hükmi şahıslara ait olduğu takdirde arazinin kıymeti yüksek ise toprak sahibine, ağaç kıymeti daha fazla ise bunun sahibine diğerinin malını satın alması teklif edilir. Her iki taraf da reddettikleri takdirde arazi Hükümetçe kıymetlerine nazaran aralarında taksim edilerek tapuya bağlanır.
Madde 14 – (Değişik: 28/2/1995 - 4086/3 md.)
Zeytinliklere her çeşit hayvan sokulması, yerleşim sahaları hariç, zeytin sahalarına en az bir kilometre yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması yasaktır.
Ancak çift sürme ve nakliyatta kullanılan hayvanlara ağızlık takılması şartıyla müsaade edilir.
Bu hükme riayet etmeyenler, zarar görenin şikayeti üzerine 1 aydan 3 aya kadar hapis ve meydana gelen zararın vehametine göre iki milyon liradan on milyon liraya kadar para cezasına mahküm edilirler. Fiilin tekerrürü halinde hapis ve para cezası bir misli artırılır.
Çiftçi mallarını korumakla yükümlü bulunanlarca düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
Madde 15 – Beş yüz ağaçtan aşağı olmamak üzere yabani zeytin aşılıyanlara veya aşılı zeytinlerinin bakım işlerini en iyi yapanlara Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca takdir edilecek miktarda nakti mükafat verilir.
1663
Madde 16 – Fenni budama aletlerile aşı takımlarının zeytin müstahsilleri arasında yayılabilmesi için budama ustalarile ehil müstahsillere Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca meccanen budama aşı takımı ve levazımı verilebilir.
Madde 17 – (Değişik: 28/2/1995 - 4086/4 md.)
Devlet, zeytinciliğin ıslahı, yeni zeytin dikim alanlarının tespiti, zeytin dikim ve yetiştirilmesinin teşviki ile verimin artırılması, hastalık ve zararlılarla mücadele ile ürün elde etmekte masrafları azaltıcı araç ve gereçlerin imal ve ithalinde gerekli kolaylıkları sağlar.
Zeytinlik bölgelerin il veya ilçelerinde zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadele amacı ile 1580 sayılı Kanun hükümleri dairesinde birlikler kurulur. Zararlılarla mücadelede Devlet birliklere gerekli araç, gereç ve finans kaynaklarını sağlar ve bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yeterli eleman görevlendirilir. Ürünün elde edilmesinden sonra üretici, birlikçe tespit edilecek payına isabet eden mücadele giderini öder. Ödemeyen üreticiden amme alacağının tahsiline dair usul ve esaslarla bu pay birlikçe tahsil edilir.
Yukarıdaki fıkra gereğince kurulacak birliklerin kuruluş ve çalışma esasları ile zeytinliklerin bakımı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca üç ay içinde hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Belirlenecek bu kurallara göre zeytinliklerine bakmayan üreticiden ağaç başına yirmibeşbin lira hafif para cezası alınır.
Madde 18 – (Mülga: 28/2/1995 - 4086/8 md.)
Madde 19 – Alelümum el, hayvan ve makine kuvvetile işleyen yağhane ve zeytinyağı fabrikalarında ve salamura zeytinciliğinde yüksek vasıflı zeytinyağı ve salamura zeytin tanesi istihsal edilebilmesi için alınması lazımgelen telkinci ve öğretici tedbirleri almağa Tarım ve Köyişleri Bakanlığı salahiyetlidir.
Madde 20 – (Değişik: 28/2/1995 - 4086/5 md.)
Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.
Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10[line]unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsiz kesenler veya sökenlerden ağaç başına ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar hafif para cezası alınır. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir.
Bu Kanunun yayımından önce zeytinlik alanlarına ilişkin kesinleşmiş imar planları geçerlidir.
Madde 21 – Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı muhakeme icrası sulh mahkemelerine aittir.
Madde 22 – Zeytin ve zeytinyağ standardı için İktisat Vekaletinin talebi ile zeytin bakım teşkilatına daimi vazife verilebilir.
Madde 23 – (Mülga:28/2/1995 - 4086/8 md.)
Ek Madde 1 – (Ek:28/2/1995 - 4086/6 md.)
3573 sayılı Kanunda geçen ziraat vekaleti ibareleri, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak değiştirilmiştir.
1664
Ek Madde 2 – (Ek: 28/2/1995 - 4086/7 md.)
Bu Kanunun 2 ve 3 üncü maddeleri;
a) Kamu hizmetine tahsis edilmiş veya fiilen bu amaçla kullanılan taşınmaz mallarda,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının hazırladıkları planlarda tarım dışı kullanıma ayrılmış alanlarda,
c) Deniz kıyı kenar çizgisine 2 000 metre, tabii ve suni göl kıyı kenar çizgisine 500 metreden az mesafede bulunan alanlarda,
d) 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununa göre 1 inci derecede askeri yasak bölge kapsamına giren yerlerde,
e) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında bulunan yerlerde,
f) 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilan edilen yerlerde,
Uygulanmaz.
Madde 24 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 25 – Bu kanun hükümlerini Adliye, Dahiliye, İktisat ve Tarım ve Köyişleri Bakanları yerine getirir.
Anavatanının Mezopotamya bölgesi olduğu ve buradan yayıldığı tahmin ediliyor.
"Zeytinyağlılar" diye adlandırılan yemeklerin sadece Anadolu mutfağına ait olduğunu,Akdeniz mutfağında yemeklerin hemen hepsinin zeytinyağı ile piştiğini,
Girit adasında kişi başına 31 Kg, Yunanistan da 18,5 kg, İtalya da 7,5 kg, 8.2 kg İspanya'da (1995 yılında yapılan istatistik ) 1993 yılında yapılan istatistikte Türkiye'de kişi başına 800 gr tüketiliyor.
Gençlik ve ergenlikte vücudun en çok kaliteli gıdaya ihtiyacı olduğu dönemdir ve zeytinyağ burada iyi bir tercihtir.
Yaşlılıkta kalsiyum kaybını önlüyor, kemik erimesine engel oluyor.
Hamilelikte, içinde bulunan yağ asitleri hücre ve sinir sisteminin oluşturulmasında çok önemli etkendir.Günde iki çorba kaşığı zeytinyağı tüketilmelidir..Sporcular için zeytinyağı çok önemlidir. Zeytinyağın içerisinde bulunan oleik asit kaslar tarafından en kolay yakılan ve en kolay hazmedilen yağdır.
Ağızda çalkalandığında dişlerin beyaz kalmasını sağlar.
Zeytinyağının saklanma koşullarıYoğun ışık alan yerlerden uzak tutun
Mutlaka cam şişelerde saklayın
Çok sıcak veya çok soğuk ortamlarda saklanmamalıdır.
Teneke kutularda alınan zeytinyağı kapağı açıldıktan sonra cam şişelere aktarılmalıdır.
Zeytinyağını daha çok kullanmanız için uygun bir ortam oluşturun çünkü zeytinyağı sadece bizi sağlıklı kılmaz, aynı zamanda eşsiz tadı ile hepimizin hava kadar, su kadar ihtiyaç duyduğumuz sevgiye de yerleştirir içimize.

zeytin yağı

ZEYTİNYAĞI ÇEŞİTLERİ Naturel zeytinyağı:Yeşilimsi sarı renkte, zeytinin koku ve tadını en doğal biçimde muhafaza eden zeytinyağı çeşididir. Doğal haliyle, işlen­meden de yenilebilir. Kendi içinde gruplara ayrılır.a)Sızma:Asit oranı en düşük olan ve doğal yöntemlerle üretilen zeytinyağı çeşididir. Asit oranı en fazla yüzde l'dir. Genellikle çiğ olarak salatalarda tüketilir. Pişmiş sebzelere ve makarnalara sos olarak eklenebilir.b)Naturel: Asit oranı yüzde 1-2 arasında değişir. Sızmaya oranla daha yoğun bir zeytin tadına sahiptir. Aynı zamanda daha ekonomiktir.Rafine zeytinyağı:Asit oranı yüksek olan zeytinyağının yenilebilir nitelikte olması için rafine edilmesi gerekir. Rafine edilen zeytinyağının asit oranı sıfırdır ve zeytinyağının kalitesini bozan maddelerden arındırılmıştır. Riviera:Bu tip zeytinyağı rafine ve naturel yağların belirli oranlarda karışımından elde edilir. Özellikle yemek ve kızartmalarda kullanılır. Karışım oranları ve naturel tipin özellikleri rivieranın lezzet ve kalitesine bağlıdır. VİTAMİN DEPOSU Akdeniz bitki örtüsünün süsü zeytin ağaçlarının meyvelerinden elde edilen zeytinyağı katı ve sıvı yağlar içinde en kolay hazmedileni. Yemeklerden Önce alındığında mideyi ülsere karşı koruyor. Bağırsaklara hiç zarar vermediği gibi safra kesesi rahatsızlıklarından tedavi amacıyla kullanılıyor. Anne sütüne en yakın oranda lineloik asit içeren zeytinyağı beyin gelişimini ve kemiklerin güçlenmesini de hızlandırıyor. İçerdiği A, D, E ve K vitaminleriyle tam bir vitamin deposu. Bütün bunların yanı sıra kanda bulunan zararlı kolesterol miktarını düşürdüğünde kalp krizi riskini de azaltıyor.Dünya ülkelerine göre çok az zeytin ve zeytinyağı tüketiyor olmamıza rağmen "zeytinyağlılar" olarak bilinen bir alt mutfağa da sahibiz. Buna rağmen ayçiçek yağını zeytinyağına göre çok daha fazla kullanıyoruz. Yine bu zeytinyağlı mutfağımızta rağmen zeytinyağının Anadolu'daki varlığı Karadeniz ve Akdeniz'in güneyin­deki kıyı şeridinde hemen sona eriyor. Zeytin tarımı yapılan Gaziantep ve Nizip çevresinde ise yok denecek kadar az. Milli geliri bizden düşük olan Tunus'ta bile bizden 10 kat daha fazla zeytinyağı tüketiliyor ZEYTİN ŞEHİRLERİ Zeytin kültürümüze öyle işlenmiş ki birçok bölgeye, şehre hatta dağlara onun adını vermişiz. Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı Zeytİnbağı kasabası, İstanbul'un Marmara kıyısındaki ilçelerinden biri olan Zeytinburnu, İzmir'in Bergama ilçesine bağlı Zeyitndağ kasabası gibi irili ufaklı birçok yerleşim bölgesi ismini zeytinden almış. Falih Rıftı Atay Zeytindağı isimli bir roman yazar Adana'ya 17 km uzaklıkta bir höyüğe de Zeytinli denilmiş. KUTSAL KİTAPLARDA ZEYTİN Bütün kutsal kitaplarda zeytin ağacından bahsediliyor. Tevrat'ta vaftiz yağının nasıl hazırlanılacağı anlatılırken Hz. Davut Peygamber de zeytini doğru insana benzetir. Hz. îsa Peygamberin göğe çıkışını gerçekleştiği Zeytindağı'ndaki bahçede o zamandan kalma zeytin ağaçları bugün hala durmaktadır. Rivayete göre Hz. Nuh Peygam­ber tufan biraz durulur gibi olunca gemisinin güvertesinden beyaz bir güvercin uçurur. Bu beyaz güvercin bir müddet sonra gemiye ağzında bir zeytin dalıyla döner. Böylece Hz. Nuh Peygamber tufanın bittiğini ve suların çekil­diğini anlar. Bu nedenle ağzında zeydin dalıyla beyaz güvercin dağlar boyu barışın sembolü olmuştur.Romalılarda zeytinyağı 10 değişik kategoride sınıflandırılıyordu. Örneğin ağaçtan düşmüş zeytinlerden elde edilen zeytinyağına "cadu-cum", kölelerin kullandığı hastalıklı zeytinlerden üretilen yağlara ise "Cibbarim" adı ver­iliyordu. Tüccarlar fiyatları buna göre belirliyor ve küplere yükle­nen zeytinyağları gemilerle uzak limanlara gönderiliyordu. Eski Yunanlılar ve Romalılar zeytine karşı sevgi ve saygı göstererek ancak iyi ve dürüst insanların zeytin toplamalarına izin verirlerdi. Her insan zeytinliklere giremezdi. Milattan önceki yıllarda da Giritlilerin ticaretlerinde zeytinyağı çok önemli bir yer tutuyordu. Zeytinyağı koymak için yapılan küpler bugün hala muhafaza ediliyor. Atina'da olimpiyat oyunlarında şampiyon­ların başına zeytin dalından yapılmış taç takmak ve bir şişe zeytinyağı takdim etmek adetti. Hıristiyanlar zeytini talih ve barış işareti olarak kabul ederler, elçiler barış haberi getirdiği zaman zeytin dalı takdim ederlerdi. Zeytin Kur'an-ı Kerim'de övülmüşve ondan mübarek bir bitki olarak bahsedilmiştir. Zeytinden Yüce Peygamberimiz de sık sık bahset­miş, hurma, su ve zeytin ile iftar edilmesi de fıkıh kitaplarında tavsiye edilmiştir. Zeytin mideyi doldurmadığı halde besleyici olabil­diği için tasavvufta riyazet yapan­ların en çok rağbet ettiği gıdalar­dan olmuş, yine de çok önemli bir husus olan misvak hususunda da erak ağacından yapılan misvak bulunamazsa zeytin ağaçlarının çokça lif veren dal veya kök­lerinden faydalanılması tavsiye edilmiştir. VAZGEÇEMİYORUZ Sabah kahvaltılarımızın vazgeçilmez gıdası zeytin, zeytin­ciliğin yaygın olduğu Ege'de ise kekik ve kırmızı biberle tatlandırılmış olarak kahvaltı masasında yer alıyor. Zeytinyağının en önemli özellik­lerinden biri de kalp ve damar hastalıkları üzerinde olan olumlu etkisi. Yurtiçi ve dışında yapılan birçok araştırmada zeytinyağının kandaki kolesterol düzeyinin denetle nmesinede rolü olduğu ve kalp krizi riskini azalttığı belirtiliyor. AKDENİZ MUTFAĞI VE ZEYTİN Asırlardır sağlık ve lezzet sunan zeytinyağına dayalı Akdeniz beslenme modeli, günümüzde Amerikanın başı çektiği sağlık dünyasının gündeminde önemli bir yere sahip oldu. Bu modelde gün­lük beslenme rejiminin başında zeytin ve zeytinyağı geliyor. Bunu peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri, baklagiller, yemiş, sebze ve mey-valar, makarna, bulgur gibi tahıl ürünleri izliyor. Buna karşılık yağsız kırmızı ete ise ayda birkaç kez iltifat ediliyor. Bu sayede sağlıklı ve lezzetli beslenmeyi bir araya getiren ve bütün dünyanın benimsediği Akdeniz modeli beslenme yeniden keşfediliyor ve zeytinyağının önemi yeniden ortaya çıkıyor.